Yamaç paraşütü kazasından sonra sakatlanan zengin bir aristokrat olan Philippe evde kendisine yardımcı olması için banliyöde yaşayan Driss’i işe alır. Driss ise yeni hapisten çıkmıştır ve bu iş için hiç de uygun değildir. Ama bu iki adam bir şekilde birbirlerine benzemektedir. Tamamen farklı dünyalara ait olmalarına ve her konuda farklı zevklere sahip olmalarına rağmen, hem olağan dışı hem de bir o kadar güçlü bir dostluk kurarlar...
Boşanmak üzere olan ama çocuklarının velayeti konusunda ikileme düşen bir çiftin öyküsünü anlatıyor. Simin, kocası Nader ve kızı Termeh’le birlikte İran’ı terk etmek istemektedir. Nader’in Alzheimer hastası babasını bırakmayı reddetmesi üzerine boşanma davası açan Simin, dava talebi reddedilince anne babasının evine gider. Termeh ise babasıyla kalmaya karar vermiştir. Nader kızına ve babasına bakması için hamile bir genç kadını tutar; ama bu durum daha fazla soruna yol açacaktır.